İnanmıyorum ama korku filmi izlediğim gece popomu tuta tuta koridorda yürüdüğüm doğrudur. O saatte koridordan annem çıksa korkar, çığlığı basar, kafasına bir şeyler geçiririm zaten. Hani, birisi köşeden çıkıp Bö yapsa korkarsın ya, o köşede birinin beni beklediğini ve şaka yapacağını bilsem, yine Bö dediğinde korkarım. Adrenalin hassası bir yapım var, kendi halime bıraksam korkarım hemen. Bana biri gelip 'Seni korkutacağım' dese ve korkutsa, korkarım.
Küçükken çok inanıyordum. yine de şahlanıyor'un yaptığından biz de yapmıştık. Lisedeyken bir kağıda Evet-Hayır ve harfleri yuvarlak içine yazıp, sonra da tam ortaya bir yuvarlak yapılıyordu. Tam ortaya bir bozuk para konuyordu. Ruh çağırmak isteyen kişiler parmağını o paranın üstüne koyuyordu ve birtakım dualar okunuyordu. En sonda da 3 kere ‘Kalpler aleminden X’in kalbini çağırıyorum’ denince para hareket ediyordu. ‘Kim hareket ettiriyor parayı’ diyordum, sonra bir benim parmağımı bıraktılar ve para hareket etti. Tek başıma hareket ettirince inanmıştım ama sonradan bunun ‘ideomotor refleksi’ olduğunu bir belgeselden öğrendim, ayrıntılarını falan da karşılaştırınca gerçekten de ideomotor refleksi imiş yaşadığım.
O dönemde bizim eve ruh çağırdıydık. Sonra o ruha "Gider misin" demiştik, gitmemişti. Çok inatçı çıkmıştı. "Ey ruh, gider misin" demiştik, Hayır deyip durmuştu. Ben en son "Annemler 10 dakikaya gelecek, gitsen iyi olur ruh" demiştim. Gitmeyince, "E kal bari evde, ne yapayım. Sen bilirsin ruh" demiştim. Bir süre ruh bir şey yapacak mı diye bekledim, yapmayınca ruhu da sallamamıştım, ‘Evde kendi halinde takılıyor’ diye karışmamıştım.
8 yaşındayken Chucky’yi izlemiştim ve çok korkmuştum. O yaz, kuzenim bana kızıl saçlı, mavi gözlü bir bebek hediye etmişti. Bildiğin Chucky’nin dişisiydi. Geceleri bebek canlanıp cinayet işleyecek diye uyuyamıyordum, gündüz uyumaktan yorgunluk gelmişti. En son durumu ele aldım ve bebeğin gözlerini yerinden çıkarmadım ama sinirleri olduğunu düşündüğüm bir yerden kör ettim. Bir de bebeğin sağ kolunu kullandığını düşünerek sağ omzunu çıkardım. Bir de sağ kasığından bacağını çıkarak ailemi korudum, olası bir bebek cinayetini engelledim. Sonuçta, kör, topal ve kolsuzken ben daha güçlüydüm; aileme bir şey yapmadan engelleyebilirdim.
Ayrıca, yatağımın altında bir canavar yaşadığına ve yataktan taşan vücut parçalarımı keseceğine inanırdım. O yüzden gece yataktan el-ayak-bacak çıkarmamaya çok özen gösterirdim.
Onun dışında ne kadar Sadettin Teksoy varsa izler korkardım, ne kadar şehir efsanesi varsa hepsini birbirimize anlatırdık. 15 yaşından sonra bana bir skeptisizm geldi. Ondan beri de adım adım inanmamaya başladım, sonra zaten hiçbir paranormale inanmaz hale geldim.
0